Gönderen Konu: Bakır Taç  (Okunma sayısı 90578 defa)

Ryle

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 130
  • Ryle`
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #100 : Nis 23, 2011, 12:36:42 »
Mücevher kovalamaca macerası bizi cevaplara götürmeyecek miydi ki Rivol? Neden zor yolu seçtik o zaman? dedi. Gözlerinde merak vardı.
Terazinin iki tarafında kimin durdugunun önemi yoktur, önemli olan kefeyi tutan demir.

ZengalDarkskull

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 128
  • Toprak, sana karışalım.
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #101 : Nis 23, 2011, 17:43:43 »
Dostlarının yaşadıklarıyla pekçok çıkmaza girdiklerini bilen Rivol bu soruların cevaplarını zihninde önceden defalarca kez cevaplamıştı. Ryle'ye döndü:

 - Gerdanlık bizi pek çok cevaba götürecekti ancak bu cevaplar bizim merak ettiğimiz sorulara ait değildi. Biz herşeyin "iyi" olması adına çektik yaşanılan her çileyi, şimdi bizim yapabileceklerimizi yapmak isteyecek bazı adamları yerinden çıkan oyuklara koyacağız.

  "Gül Kubbe" Murann tehlikesi altındayken bu işten nere gidersem gideyim vazgeçmeyeceğim. Bahsettiğim gibi yaptıklarım ve yapacaklarım olaylara doğrudan müdahele etmek olmayacak ama inan Otiris ve beraberindeki Cyric inananlarını def etmeyi bende çok istiyorum ama bu Athkatla gibi günah kokan bir şehirde olamıyor, yaşanılanlar ve insanları beni tiksindiriyor Ryle. İnsan ırkının bu yüzüyle tanışmayı hiç dilememiştim..

 Biz yeryüzünde bizi ilgilendiren ve daha güçlü şahsiyelerle omuzomza olacağımız arkası görünen karanlıklara yürümekle onurlanmış varlıklarız.. Gölgesi üstümüzdeyken kime hizmet ettiğini bilmeden körlemesine ilerleyen goblin köleler değiliz biz..

 Baldur'un kapılarında bize aydınlığa giden kadim bir yol görünürse oraya yürürüz, Derinsu şehrinde bir pencere açılırsa bize o aydınlığa çıkarırız suretimizi.. ama karanlığa ve onun hizmetkarlarına "asla"!..

 derken Rivol yeni öğrendiği denizci düğümünü deniyordu ve sanki bu işi sevmişti..
Burden

Meldor

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 129
  • "Asla bensiz içmesin."
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #102 : Nis 26, 2011, 01:04:33 »
Harika! İçinden çıktığımız duruma paralel hamleler yapacaksak, yani niyetimiz böyle ise, hala o canilerin canlarını okumak için kafamı yorabilirim.

Şehirde kuracağımız bağlantılarda bizim alacağımız roller neler Rivol? Yani, yapacağımız tek şey bağlantılar ile konuşup onları Athkatla' ya mı yönlerdirmek olacak? Kaldı ki bunu tek başına senin yapman daha mantıklı. Çünkü, diplomasi yeteneği en iyi olan sensin aramızda. Bahsettiğim şey, grup olarak yapacağımız şeyler neler? Sadece ticaret yapmaya gitmiyoruz sanırım.
Scimitar

Alois

  • Tayfa
  • - 4 -
  • İleti: 86
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #103 : Nis 26, 2011, 08:42:04 »
Mantıklı biz bu işi uzaktan da takip edebiliriz...
Oda mı olmadı. Aklımız,duygularımız hep orada mı kaldı.Gidelim ozaman kötülükle yüzleşelim.
Baldur'a bu konuyu anlatıp athkatlayı kurtarabiliriz.Bunu hep beraber de konuşarak yapabiliriz.
Ön planda olarak konuşmacımız tabiki'de Rivol :)
DOLDUR HANCI

Ryle

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 130
  • Ryle`
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #104 : Nis 26, 2011, 10:45:07 »
Baldur'dan yardım isteme gibi bir şey olacağını sanmıyorum. Çünkü sorun Athkatla'nın sorunu değildir, Red Wizard'lardan kaçıp Gölge Hırsız'lara sığınan birinin olayıdır. Sonuç Athkatla'yı etkilese de düşüncem. Bize bizden başka yardımcı yoktur. Ama tanrılarınız bize yardımcı olsun :)
Terazinin iki tarafında kimin durdugunun önemi yoktur, önemli olan kefeyi tutan demir.

Alois

  • Tayfa
  • - 4 -
  • İleti: 86
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #105 : Nis 26, 2011, 17:06:35 »
Ryle düşüncene saygı duyuyorum.Bu benim ve tamuranın meselesi değil ki.Senin yıllarını verdiğin şehir sevgilim dediğin şehir.Rivol'ün yapması gereken görevdi.Biz de yardımcı olduk elimizden geldiği kadarıyla.Şimdi diyorsun ki " Red Wizard'lardan kaçıp Gölge Hırsız'lara sığınan birinin olayıdır"diyorsun buna da hak veriyorum. Ama sonuçta 1 kişinin yaptığı hata bütün orada yaşayan insanların zarar görmesini sağlıyor.Biz bu sebepten dolayı'da yardımcı olduk.
Oraya bedenen yardımımız olmasa'da uzaktan çeşitli şehirlerden vb. yerlerden destek sağlamamız gerekir diye düşünüyorum...

Saygılar...
DOLDUR HANCI

Ryle

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 130
  • Ryle`
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #106 : Nis 26, 2011, 21:26:07 »
"Kimi nasıl ikna edeceksin? Ne karşılığında?" dedi Ryle. Kendisi bu sorunun cevabını gerçekten bilmiyordu ve merakla Alois'e bakarken, gözlerinin içinde her zamanki umut yerinde sekiyordu.
Terazinin iki tarafında kimin durdugunun önemi yoktur, önemli olan kefeyi tutan demir.

ZengalDarkskull

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 128
  • Toprak, sana karışalım.
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #107 : Nis 27, 2011, 08:29:45 »
Athkatla'da senelerini geçirmiş biri olarak bu soruyu senin yanıtlamanı beklerdim Ryle..
 
 Athkatla çok zengin bir liman ticaretine sahip.Maztica'dan gelen malların Waukeen meydanında yok sattığı bir yer. Konsey Altılısı gibi güçlü bir yönetim ağına ve Murann gibi tehlikeli bir şehirle baş etme gibi çok önemli tarihsel ve sosyal olaylarla iç içe bir şehir. Onu bu kadar önemli yapan böylesine geniş konu başlıkları varken kimse Murann gibi bir düşmanı komşusu Athkatla'ya tercih etmeyecektir. Bunu Waterdeep'li gözünü kin bürümüş Lord'lar bile redd edecektir. Herşey bununla da sınırlı değil, Athkatla son zamanlarda çok önemli insanları ağırladı. Politik değeri yüksek hamlelerde bulundu. Üzerinde büyük komplolar döndü ve Amn'in odak noktası oldu, kaybedilmesi Faerun kıtasında devasa bir yankı uyandırabileceği gibi Doğu'dan her yılın başlarında ülkeye akın eden canavar kavimlerini de bir hayli keyiflendirecektir. Bütün bu saydıklarım ve daha sayamayacağım niceleri ile Athkatla her koşulda kaybedilmesi son ihtimale bırakılacak bir şehir, onun tehlike altında olduğunu söylemek yeterli olacaktır.
  Amn'in başkentine Baldur'un Kapısından yardım edeceklerin çıkacağı şüphesiz.

 Soru şu olmalı: "Athkatla nereye gidiyor?" "Biz bu konuda daha başka neler yapabiliriz?"

 Farhan'la sık sık haberleşeceğim durumu, vaziyeti bilmek yardımcı olacaktır. Dediğim gibi kabaca yapacaklarımız bu ve bunun gibi içinden çıktığımız duruma paralel eylemler olacaktır. Yani meraklanma ve üret..

 Yeni başlıyoruz..
Bu sırada Rivol'ün gözlerinde inancın ışığı vardı..
Burden

Alois

  • Tayfa
  • - 4 -
  • İleti: 86
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #108 : May 03, 2011, 13:01:23 »
Güzel bir noktaya değinmiş sin Rivol.
Üretim yapmamız lazım orada sevdiklerimiz yaşıyor...Bizim umudumuz var.Yardım Baldurdan almasak bile başka şehirlerde var.
Athkatla büyük bir şehir Ticaret şehri hemen hemen bütün şehirler duymuştur ismini.
Yardım edeceklerine inanıyorum.Çabalarımız bu konuda da olursa ne mutlu bize.
Kan ve Karanlık göremeye tahammül edemedik.1 hafta içerisinde bütün yaşantımızı unutturacak anılar işledik beynimize.Bu yaşadıklarımızı ben ölene kadar unutmam.Yaşadığımız şehir içi kargaşalar sonucu'da beni çok etkiledi.AMN den çıkma sebebi bu yüzden de doğdu içime.Rivol'ün Lathander Şövalyesi olarak özgürlüğüne kavuşması da tesadüf değildi benim düşüncem.
ATHKATLADAN uzaklaştık fakat :) destek sağlamayı başaracağımızı düşünüyorum.
DOLDUR HANCI

Meldor

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 129
  • "Asla bensiz içmesin."
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #109 : Tem 01, 2011, 10:37:53 »
Heyyyy Ryle, neredesin dostum? Athkatla'ya geldik ve sen Bakır Taç'da yoksun. Olacak iş değil. :)
Scimitar

Ryle

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 130
  • Ryle`
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #110 : Tem 01, 2011, 23:43:57 »
Hastalık dostum, hastalık. Beynimi kurcalıyor ve bu durumda "ben bile" eğlenceme ara vermek zorundayım. İnançsız olmam kalpsiz olmamı göstermez değil mi kardeşim :) Sen nerelerdesin?
Terazinin iki tarafında kimin durdugunun önemi yoktur, önemli olan kefeyi tutan demir.

Meldor

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 129
  • "Asla bensiz içmesin."
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #111 : Tem 02, 2011, 01:36:40 »
ÖÖyle tabiki dostum. Kalpsizlik bizlerden çok uzak bir kelime. Ben resime uzaktan bakabileceğim bir yer arıyorum. Herkes farklı noktalara yerleşirse, farklı şeyler yakalayabilme şansımız da artar. Gerçi bu şehrin ne mal olduğu belli ama kötülük de ayrıntıda gizli anlaşılan.
Scimitar

Ryle

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 130
  • Ryle`
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #112 : Tem 02, 2011, 11:57:39 »
Her köşe karanlık, her karanlıkta kötülük, her kötülükte de hain oyunlar var kardeşim. Bu oyunları bozmak istiyorsak onlar gibi düşünmeli ve senin gibi düşünmeliyiz ;) Bir hata hayatımıza değil, kurtulmak istenen nice hayatlara da sebep olabilir. Senin de dediğin gibi; "Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?"
Terazinin iki tarafında kimin durdugunun önemi yoktur, önemli olan kefeyi tutan demir.

Meldor

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 129
  • "Asla bensiz içmesin."
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #113 : Tem 03, 2011, 17:29:59 »
Athkatla halkı bile bu kadar kötülüğü hak etmiyor. Kafamda bir soru var dostum ve kurcalıyor kafamı. Hani şu köprünün orda rastladığımız iyi giyimli bir adam vardı ya, sonrasında bizi evine davet eden ve Rivol ile konuştuktan sonra anlamsız bir şekilde ayrılıp yoluna devam eden kişi. Bize Athkatla' da uğradığımız çoğu mekanın onun olduğunu söylemişti. Bu adamın Cellarius ile bir bağlantısı olabilir mi acaba? Şüphelendim doğrusu. Bize teşekkür eden ve evinde ağarlamak isteyen bir adam Rivol ile konuştuktan sonra neden birden ayrılıp yoluna devam etti? 
Scimitar

Ryle

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 130
  • Ryle`
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #114 : Tem 03, 2011, 22:49:34 »
"Öyle bir noktaya ayak bastın ki dostum. Sakın çekme ayağını çünkü kanalizasyona açılan deliğe basmış olabilirsin. Adam Rivol'le konuştuktan sonra değil de, Rivol'un bir Lathander şövalyesi olduğunu öğrendikten sonra kaçıp gitti. Lathanderi, kendini kötülüğe körü körüne bağlamış bir adam sevmez ve ondan kaçar, genelde hoş görülen ve normal karşılanan bir inançtır, Athkatla gibi bir şehirde ise çok genel bir durumdur. Rivol ve Alois'inde fikirlerine ihtiyacımız var silahşör. Onlar neredeler? Güneşin kavurduğu vakitte Bakır Taç'ın gölgesinde olacaklarını söylediler." derken gözleri kavurucu güneşin ışıklarına gitti. Hava bir deveyi üzecek kadar sıcaktı ama gökyüzündeki bulut yüzünden, güneş kendini gösteremiyordu.
Terazinin iki tarafında kimin durdugunun önemi yoktur, önemli olan kefeyi tutan demir.

ZengalDarkskull

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 128
  • Toprak, sana karışalım.
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #115 : Tem 04, 2011, 00:53:41 »
Bakır Taç'ın gölgelerine sığınmayı yeğlemeyen Rivol ana sunaktaydı..  Aasimar ırkının asaleti ve kendine olan saygısından resmi kıyafetler içerisinden ayrılmayı pek sevmezdi.. Şayet öyle de olmuştu.. Günün güneşi örttüğü bir günde, Athkatla şehrinde onu bile öfkeden kudurtacak bir şey olmuştu..
"Hastalık" ..
 O herşeye tahammül edebilirdi..
Suratına doğru ağzından salyalarını tüküre tüküre pataküte konuşan bir adama..
Sivri ve hicivli bir dil takınmadan söze başlamayan egoist insanlara, kendini dünyanın merkezine sabitlemiş zalimlere bile  tahammül edebilirdi. Ama kötülüğün bu kadar açık ve seçik vücuda gelmesi.. Yataklarında inleyip son nefeslerini acılar ve karanlıklar içinde veren zavallı insanlara asla göz yumamazdı..
 O böyle biri değildi.. Herkes, her nefes alan bitki, her doğal bölüşüme dahil canlı onu gülümsetiyor, onu hayata bağlıyordu.. Doğan hergün yenilenmenin ve taze bir nefes çekmenin uyandırdığı huşu ile can buluyordu onun gözlerinde.. -"Kaybettiklerimiz çoktan gitti ama elde olanları yitirmemeliyiz" diyordu.. Onları en nezih hayal bahçesinde muhafaza etmek gerek.. Hayatımızda bizi gülümsetecek kadar sevimli birşeyler hala kalmışsa onlara dört kolla sarılmalı! İsyan etse de kapkara ruhumuzdan kaçmak üzere.. Bırakmamalı, delilercesine tutunmalı onlara..
 Bu öğretiler meleklerin kanı damarlarında aktıkça Rivol'ün zihnini kamçılamaya daima devam edecekti.. Ediyordu.. Etmeliydi..

 Kafasını kaldırdı.. İlk defa bu kadar öfkelenmişti ve ayin henüz bitmiş olmasına rağmen başı soğuk, buz gibi mermerin üstünde sırılsıklamdı..
Ruhuyla seslendi ! "Duy!" diye haykırdı bizi.. Kaldır başımızı ve günahla yıkanmış yüzlerimize bak..
Bak ki; Zalimlerin taşıdığı kandiller ebediyen sönsün.. Bak ki dedi.. Crespo geldi kalbine aniden, Yutkunamadı.. Boğazına dizilen o kalıp gibi yumruyla kalakaldı ortada.. Dizleri çökük başı göğsüne bükülmüş halde alnı soğuk mermer zemindeyken.. Şu an yapayalnızdı işte.. Ve sonra..
Güç içinde kıpırdanmaya başladı..
 Halris sessizce ana sunağa gelmişti..  Omzuna aniden dokunarak onun ruhundaki çırpınışları nihayete erdirmesi ile soğuktan uyuşmuş başına bir dalga yayıldı.. Şu öyle samimi bir histi ki.. Yeryüzünde eşine benzerine bu muhabbete sahip olmayan hiçbir canlı varamazdı..
 Bir şövalye gibi doğruldu.. Önce; Başını kaldırdı yerden.. Önünde sadece tek bir şey için büktüğü başını.. Ve gerisi hışımla geldi.. Daima çakı gibi sağlam bedenine hükmeden diri beyni, ruhuna yön verdi.. Halris'le sessizlikle geçen başbaşa ulvi bir transtan sonra, sanki iki elin birbirine kavuşması gibi "öz" bir dokunuşun gücü sardı her ikisinide.. Bu yeterliydi..  Bu; var olabilecek her tehlikeye göğüs gerebilecek bir güçtü.. Görmüştü.. Zaferi ve insanların yüzündeki gülümsemeyi, Güneş yükselecekti..
 Mitril zırhının çıkardığı zarif şıkırtılar, kınında güneş kadar sıcak Lathander'in kılıcı, içinde nizami nefes alan ve soğuk miğferi ısıtan bedeni ile Rivol bu işe pek fazla hazır görünüyordu .. Bakır Taç'ın kapılarında dostlarıyla bu umudu paylaşmak için göründü..
Burden

Meldor

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 129
  • "Asla bensiz içmesin."
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #116 : Tem 09, 2011, 12:34:38 »
Işığın yolunda ilerleyen aziz dostum Rivol, nasılsın? Gözlerin bu sefer bir başka parlıyor. Yoksa kendini güçlü zanneden o it sürülerinin kellelerini vücutlarından ayırmanın zamanı mı geldi? Yayım ve palalarım nedense bu sefer yerlerinde duramıyorlar. ;)
Scimitar

Meldor

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 129
  • "Asla bensiz içmesin."
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #117 : Tem 25, 2011, 12:21:50 »
Tamura, diğerleri ile birlikte paketlenip arabaya bindirilmişti. Her ne kadar aynı ortamda bulunduğu kişileri sevmese de düşündüğü birşeyler vardı. Düşüncelerini karşısındakilere belli etmek istemeyen Tamura, kendisini nelerin beklediğini az çok tahmin edebiliyordu ancak dostlarının kurtulmuş olma ihtimali onu biraz teselli ediyordu. Sembia' da bulunduğu süre zarfında garnizonda rastlamıştı bu tarz gözaltına alınma olaylarına. Ancak kendisi ilk kez soran tarafta değil soru sorulan tarafta olacaktı. O anları düşünmeye daldı ve nelerin olacağını beklemeye koyuldu.
Scimitar

ZengalDarkskull

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 128
  • Toprak, sana karışalım.
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #118 : Tem 31, 2011, 00:16:30 »

Yeri sarsmaya geliyoruz...
Işığın elçileri olan biz, kirlenmiş, hastalıklı yeri göğü inletmeye geliyoruz...
Sessizce arkanızda biteceğiz, ruhunuz korkuyla dolu bizi hissedecek.. Korkacak ve sinecek... Kalbimizden ışıyan güneş yüzlerinizi yakacak...
Ruhumuzdan sızan ışık herşeyi yeşertecek.. Şafağın Lordları ufukta göründüğünde üstünüzü almaya zaman bulamayacak ve arkanıza bakmadan kaçacaksınız.. Sefil nefeslerinizi kararlı ve inançlı adımlarımızla keseceğiz...
Merhamete muhtaç insanoğlu ve var olan her canlı... Bu sese kulak verin...
Kaplarınızı uzatın...
Bu pınardan siz de tadın..
Burden

ZengalDarkskull

  • Tayfa
  • - 6 -
  • İleti: 128
  • Toprak, sana karışalım.
Ynt: Bakır Taç
« YANITLA #119 : Haz 26, 2012, 18:38:20 »
22 Gün sonra..

 Bakır Taç uzun süredir yoldaşlardan uzaktı. Neşesi eğlencesi eksik olmasa da çapulculara bir yere kadar katlanılabilirdi. Rivol'ün Shar tapınağı benzetmeli bu eski han Ryle ve arada uğrayan Tamura ile havasını kaybetmiyordu.
Yoldaşların omuz omuza verdikleri hikayenin şimdi başka bir evresi başlıyordu. Rivol uzun süre önce limanlardan ayrılmıştı ve geri döneceği haberini bırakmıştı geride kalanlara. En büyük yıkımı kardeşi Crespo'yu kaybederek yaşamış olan Rivol'ün hem zamana hem gerçek bir şehre ihtiyacı vardı bu sebepler onu demir almaya zorladı. Uzaklaştı bu limanalardan.

 Gidişinin üstünden 3 hafta zaman geçmişti ve köle pazarında esaretine son verdiği Ulrich hem efendi şövalyesini hemde dostu Oren'i özlemişti. Zaman Athkatla'da hızlı akardı. Bakır Taç'da yeni tanıştığı bir adamı masasına buyur etti ve bir sohbet kıvılcımlandı.

- "Aydın günlere selam olsun.." dedi ışığın müridi Ulrich.

- "Yokluğa yüz tutmuş insanların devri bu tarih." dedi ihtiyar adam.

- Neden ruhunu bu kadar kara düğüm bürüdü ey yaşı benden yüce olan dedi inanan..

- Hayat, evlat. Tek kelimeyle anlatılabilecek bir küfür değil. Senelerce ağız dolusu sövmeli ki bitirebilsin onu anlatmayı insan.. dedi ihtiyar nefretle..

- Hiç umut yok mudur kaderimizi aydınlığa taşımaya peki ihtiyar adam?

- "Umut yalnızca burada bu konuşmayı bizim gibi adamlara yaptıran aptalca bir avuntu kırıntısıdır evlat," dedi.

Bakır Taç'da saatler ilerliyordu. Bu konuşmayı yapanlar Rivol'ün özgürlüğünü geri bahşettiği henüz yeni Lathander müritlerinden biriydi. İmanı sağlam temellere dayanmayan adamın ruhu sıkıştı bu sohbetten. Tutunacak dal aradı ve aklına meleksi şövalye geldi.
Erken ayrılmışlardı?
Geri döner miydi?
Handan uzak geçen 3 haftanın ardından Rivol şehre gelecekti. Ortadan kaybolma sebebine ilişkin kimsenin herhangi bir malumatı olmamakla birlikte günlük düzenlemeleri yapmakta olan Ulrich arada sırada saygıyla bağlandığı şövalyenin dostu Ryle'yi ziyaret ediyordu.
Bugün sohbetin havasını değiştiren Ulrich handan düşünceli ayrılmıştı. Oysa Gül Kubbe'de herşey o kadar berraktı ki? İnsanlar mıydı onu çelişkiye düşüren, merak ve çocuksu bir hevesle çarptı kalbi! Yıllanmalıydı bu iman testisinde..
 İhtiyarın tavrına ne demeliydi? Gözlerde zamanla ağır aksak yitip gitmiş ışığımıydı umudun?

- "Galiba," dedi.
Uzaktan limandan, hafif, bir ıslık gibi öten uzun bir düdük sesi duymuştu şimdi. Bu pek çok kalın gıcırtının arasından duyduğu ve tanıdığı bir sesti. Kılıçlar Denizi'nin engin dalgalarını aşmış gelmiş bir dostun sesiydi.
 Siyah örtülere bürünmüş, Gece kadar "Gece" bir dost yanaşmıştı Athlatla'nın limanına..

Zarif, ustaca yanaştırmıştı 2. Kaptan İnzar onu limana. Gece'ydi bu. Değişmişti, bir sürü yeni eklemeler.

 Pırıl pırıl bir flama, Kıç kısmına kalın gemici düğümleriyle sabitlenmiş yepyeni bir filika, uzun keten iplikten sık çapraz bağ örgülü yelkenler, soğuk çelikten dökülmüş ışığı yansıtıcı demir koruyucu plakalar, soğuk çeliğin koruduğu burun ve yan kısımlar herhangi bir patlamada iskeleti sıkı sıkıya bir arada tutacak şekilde tasarlanmış olup dikkatli bakan birinin de gözünü kısa süreli kör edecek denli yansıtma özelliği düşünülmüştü.  Ulrich gibi geçmişini esir gemileri ve limanlarda sürünerek geçirmiş biri için Rivol'ün tüm planlarını ortaya koymuştu.
 
- "Vay anasını! Rivol, yapılan onca şeyden sonra onca büyük geminin içine bu küçük savaş gemisini getirdi ha!
2 hafta aralıksız üstüne titrenilmiş olan gemi için hayatını ortaya koymuş, tırnaklarıyla kazıyarak gemiyi ayağa dikmiş." dedi Ulrich.
Saygıyla doğrulan Ulrich, Gece düdüğünü öttürürken son hızıyla limana koştuğunu ve saniyeler içinde buraya gelip gemiyi çöktüğü yerden süzdüğünü fark etti.

 Güvertede görünen Rivol yanında uzun süredir kurduğu ekibiyle bir hayli yoğun ve yorulmuş görünüyordu. Onu dinlendirecek ve Athkatla'nın cenderesinden çıkaracak olan şüphesiz Oren ve kendisiydi. Hazırlıklara hızla başladı ve Aasimar'ın ender soyu şövalyeyi selamladı. Uzunca gelen özlemi güvertede gideren adamlar arkadaşça planlardan sıyrıldılar. Şimdi Şövalye daha iyiydi. Yanında bir dizi arkadaşı ile Gül Kubbe'nin yolunu tuttular.

 Rivol dönmüştü.. ve gözünde inancın ateşi vardı.
Tıkırtılar eşliğinde vagon en yüce yapıya yöneldi.


Gül Kubbe'ye.

Burden