Büyü Enerjisi Üzerine
THAIRON OIDENHORN
Eski cüce öykülerinde kimi zaman korkulası, kimi zaman da merak uyandırıcı şekillerde bahsedilen büyücülere özenerek harflerin peşine düşen hemen herkes, bu sembolleri kendilerine boyun eğecek birer hizmetkâr sanır. Belki hikâyelerdeki gibi olmak, belki hayatlarına biraz destansılık katmak, belki de kendilerini içlerinde yaşadıkları topluma ispatlamak amacındadırlar. Peki büyü gerçekten bu mudur? İstediklerimizi elde etmemiz için kullanabileceğimiz bir oyuncak mı?
Bir gemi düşünün. Bir kaptan tarafından idare edilir. Bu kaptan türlü amaçlarla yola çıkmış olabilir: Keşfedilmemiş adalara ayak basarak define aramak, ticaret gemilerinin önünü kesip onları yağmalamak, bir grup insanı uzaklara götürmek ve daha niceleri...
Şimdi de bir deniz düşünün. Onun muazzamlığını ve enginliğini... Kıyıdan bir kez uzaklaştığınızda artık ona teslim olmuşsunuzdur. Dalgalar düzenli ordular gibi yaklaşır ve saldırır. Bir fırtına ise sonunuz olabilir. Şanlı bir son da değildir bu üstelik. Dehşet anlarının hakim olduğu çaresiz bir sondur. Pusuya düşmek veya bir meydan savaşının kaybeden tarafında olmak gibi.
Oysa tüm ırkdaşlarımız, savaşın toprak ve taş üzerinde yapılanını yeğler. Toprak da, taş da sabittir. Değişmezdir. Onlara söz geçirebilir, güvenebilirsiniz. Ama denize asla. Nihayetinde, bir kaptan yirmi yıldır dümen çeviriyor bile olsa, deniz gibi bir muazzamlık onu yutmaya karar verdiğinde ne yapabilir?
Büyü kullanıcısı, bir kaptanın dalgalara doğru yelken açması misali kadim seslerin ve kadim şekillerin âlemine bir yolculuk yapar. Öfkeli sularda seyretmekten tek farkı, çok daha zorlu ve tehlikeli olmasıdır. Öngörülemez, hatta bazen çılgınca bir yolculuktur bu. Benliğinizin, iradenizin ve dikkatinizin tamamını sizden alır, hiç bilmediğiniz ve asla vakıf olamayacağınız bir varoluş düzleminde peşinden sürükler. Harfleri sarf etmeye bir kez başladınız mı artık geriye dönüş yoktur. Ya ne pahasına olursa olsun bu yolculuğu tamamına erdirir, ya da zihninize doluşan bu tehlike dalgaları tarafından tamamen yutulur, bilincinizi de sonsuza dek yitirirsiniz.
Bir gemi, bir kaptanın oyuncağı olabilir, ama bir deniz asla. Bir asa da bir büyü kullanıcısının oyuncağıdır, ama büyü enerjisinin kendisi asla. |