Gönderen Konu: Takasçı  (Okunma sayısı 1468 defa)

Kharnos

  • Hancı
  • - 19 -
  • İleti: 658
Takasçı
« : Tem 10, 2017, 10:05:07 »


Takasçı

Uyandım. Sığınmış olduğum kara boşluğu yeniden kucaklamak demek bu. Bıçak gibi bir soğuğu bir hırka gibi üstüme geçirerek, yeniden ayağa kalkmak... Kör edici, uğursuz, dipsiz karanlıkta ellerimle yol almak, ve sonra onları, bir parça yiyecek uğruna serin sulara daldırmak...

Takasçı gelmeyeli bir hayli zaman geçti. Mağara girişinde yankılanan ağır adımlarını işitir gibiyim. Derin derin nefes alıp verişlerini, bir çeşit “merhaba” olduğunu sandığım o gür seslenişini duymayalı belki bir ay olmuştur.

Ya da olmamıştır. Artık zamanı hesap etmiyorum. Umrumda bile değil.

Takasçı bir daha gelmeyecek. Belki buraya uzanan vadinin bir yerinde talihsiz bir kazanın kurbanı olmuştur. Belki de kara kumaşlar giyen o adamlar onu yakalamıştır. Ya da her şeyi ardında bırakıp, yeşil renkle örtülü bir diyara gitmiştir. Kim bilir?

Dış dünyayla tek bağlantım olan bu iri yarı adamın neden gelmiyor olabileceği ile ilgili en az yüz ihtimal daha öne sürebilirim. Ama hiçbir hafızada yeri kalmamış olan bu kâbus gibi oyukta kafayı buna takmak da pek yararlı bir şey değil.

Burada unutuldum. Artık kibrit ve ateş yok. Kıvamı ekmeği andıran o tuhaf yiyecekten yok. Adını bir türlü telaffuz edemediğim o kahverengi meyveden de yok. Gerçi bunların karşılığında takasçıya verebileceğim pek bir şeyim de kalmamıştı. Zarifçe parıldayan incecik bir zincir, onun ucundan sökerek ayrı bir eşya hâline getirdiğim küçük madalyon, ve bir de salladıkça şıngırdayan, bende ne aradığını anımsayamadığım, avuç içi kadar, saçma sapan bir top. Hepsi bu kadar.

Her neyse. Eğer yaşamak istiyorsam o herifi unutmalı, kendi başımın çaresine bakmalıyım. Durumum henüz o kadar da korkunç sayılmaz.
   
En azından, artık uyuyabiliyorum.
Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.
Franz Kafka